Tıpkı OSB’ler gibi onların da statüsü keşmekeş…
Suç işlemeleri durumunda kamu görevlisi gibi yargılanıyorlar ancak iş durumları özel sektörde çalışan diğer profesyonellerden farklı değil…
OSB yönetimi ya da müteşebbis heyeti veyahut genel kurulu, istediği zaman bölge müdürlerinin görevlerine son verebiliyor…
“Allah selamet versin, buraya kadar” diyerek kapıyı gösterebiliyor…
Bölge müdürleri, tıpkı OSB’ler gibi tam anlamıyla yasal karşılığı bulunmayan bir statüde görev yapıyor.
OSB’ler gibi onların da acil bir statüye ihtiyacı var…
Açıkçası…
“İki arada bir derede” kalmaktan ötürü üzerlerine düşen sorumlulukları sağlıklı bir şekilde yerine getiremiyorlar…
“Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık” durumunda bir türlü kendilerini kurtaramıyorlar…
Çünkü;
Devlet baba diyor ki; görevde kaldığın süre boyunca suç işlersen ben seni kamu görevlisi gibi yargılarım…
Normal vatandaşa bir ceza verirsem sana iki ceza veririm…
Kimi OSB yöneticileri diyor ki; sen önceki yönetimin adamısın. Hal ve hareketlerine dikkat et. Biletini keserim, yıllardır verdiğin emekleri yerle bir ederim…
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı diyor ki; Bizim muhatabımız sensin. Yanlış ve eksik iş istemiyorum. İşini adam gibi yap, yoksa seni süründürürüm…
Bölge sanayicisi diyor ki; Benim istediklerimi yapacaksın, bana zorluk çıkarmayacaksın. Senin maaşını ben veriyorum. Seni işinden ederim…
Yerel yöneticiler diyor ki; Siz kim oluyorsunuz, kendi kafanıza göre hareket ediyorsunuz. Derebeylik misiniz?
Çık işin içinden çıkabilirsen…
İş yapmak, proje geliştirmek yerine bölge müdürleri zamanlarını ilişki yönetmekle geçiriyor…
Nereye kadar devam edebilir ki böyle…
Eninde sonunda insan beziyor…
“Nerden inceyse oradan kopsun” diyor…
İşte o zaman da “dananın kuyruğu kopuyor”
O zamanda yılları emeği, birikimi, projesi, kurgusu heba olup gidiyor…
Belirsiz statü nedeniyle insanlar görevlerinden, bölgeler geleceğinden, yönetimler nitelikli profesyonellerinden oluyor...
Tıpkı OSB’ler gibi bölge müdürlerinin statüsünün netleşmesi ve yasal bir dayanağa oturtturulması gerekiyor.
çok isbaetli bir yazı. teşekkürler.